Avrupa'nın en zorlu deplasmanlarından birinde, tıklım tıklım tribünler önünde, uzatmalarla birlikte tam 91 dakikayı bir kişi eksik oynayıp, gol yemeden maçı tamamlamak hangi şartta olursa olsun büyük bir başarıdır. Üstelik İspanya'nın özgürlükçü Bask bölgesinin temsilcisi Athletic Bilbao'nun tam bir futbol cehennemi olan San Mames stadyumundan galibiyetle çıkacak pozisyonları da bulmuştu Trabzonspor. BASKıyı aştık, sırada BASKı neymiş göstermek kaldı İstanbul'a.
Hafta içerisinde İspanyol basınında, Trabzonspor'un abartıldığı kadar güçlü bir takım olmadığı, Kırmızı-Beyazlıların işi ilk maçta bitirebileceği sıklıkla yazılmıştı. Fakat futbol çoğu zaman ne yazılanları ne de istatistikleri pek ciddiye almıyor, dün gece de bu durum tekrar etti.
Henüz maçın başında Muniain'in maç boyunca yapacağı çirkefliklerin ilk örneklerini sergilediği 6.dakikada, Burak Yılmaz'ı dengesiz bir şekilde düşürmesinin hemen ardından, Burağın salladığı ayağın teması bile kendini yerlere atmasına yetti. Akabinde Burak Yılmaz'ın sakal tıraşına bakar gibi avuçlayıp, yüzüne savurduğu silleyi 4.hakem görmedi ya da görmek istemedi. 4.Hakem olayı İtalyan baş hakeme bu şekilde aksettirince en büyük gol umudumuz Kırmızı kartla oyun dışında kaldı ve Şenol Güneş'in tüm planları altüst oldu. İşte bu kart, kalan 10 Bordo-Mavili oyuncunun direncini artırdı. Maç boyunca İtalyan hakem Daniele Orsato'nun yanlı ve taraftar etkisi altında kalarak verdiği kararlar Trabzonspor'un gereksiz kartlar görmesine, tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Halil Altıntop'un 90 dakika boyunca bir forvetten daha ziyade sağ bek gibi oynamasına, takımın kendi sahasına hapsolmasının altında yatan şey işte bu acımasız karardır. Tolga Zengin'in geçen sezonki müthiş formunun devam ettiğini, Serkan'ın eskisi gibi oynamaya başladığını, Giray'ın sakatlık riskini göze almadan her topa müdahale etme çabasını, Celutska'nın Süper Ligin en efektif transferi olduğu gerçeğini, Colman'ın kondisyonunun her zamanki gibi mükemmel olduğunu ve Aykut'un gelecek vaat eden bir Trabzon çocuğu olduğunu bir kez daha gösterdi futbolseverlere.
Perşembe akşamı, Türk Telekom Arena'da en az taraftar kadar yönetime de büyük iş düşüyor. Bilet fiyatları, kasayı doldurma hesabına hiç girmeden 30, 40, 50 Lira civarında belirlenmeli ki tek bir boş koltuk kalmasın. Trabzonspor'un cefakar taraftarı sayesinde oluşturacağı muazzam baskıyla, defansif anlamda büyük sıkıntılar yaşayan Bask temsilcisini annesinin ligine göndermek zor olmayacaktır. Colman, Adrian ve Burak Yılmaz'da yoksun çıkılacak bu mücadele önümüzdeki 5 yıl için hayati önem taşıyor. İşte bu noktada kendini bulmaya başlayan Halil kadar Paulo Henrique'ye de iş düşüyor. Defansif anlamda hatasıza yakın oynamalıyız, bu nedenle Muniain'i durdurma görevi sağ bekte Serkan Balcı'ya verilmeli. Colman'ın boşluğu Aykut'la doldurulabilir. Fakat kaybedilecek böylesine bir maçın boşluğu doldurulamaz.
Perşembe günü o şanlı formayı sırtımıza geçirerek, takımımızı tribünlerden destekleme görevini her zamankinden daha çok bağırarak yerine getirmeli, PKK ve Kürdistan tezahüratı yapan Bilbao takımını, sanki Fenerbahçeymiş gibi destekleyen kımıl zararlılarına en güzel cevabı sahada vermeliyiz. Seyirci değil taraftar olma zamanı. Vira Bismillah...
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin ****
Mustafa Yumlu **
Giray Kaçar ***
Glowacki **
Celustka ***
Colman ****
Serkan Balcı ***
Alanzinho **
Halil Altıntop ***
Burak Yılmaz ?
Paulo Henrique **
Sonradan Girenler
Dk. 68 Aykut Akgün **
Dk. 87 Sezer Badur ?
Dk. 90 Barış Ataş ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder