Endüstrileşmiş futbola karşı ayakta kalma savaşı veren Ankaragücü karşısında Süper ligdeki diğer maçlara nispeten daha kolay geçmesi beklenen bir mücadeleye çıktı Bordo-Mavi'li futbolcular. Beklendiği gibi de oldu, klasikleşen Burak Yılmaz dokunuşlarına eşlik eden rakip takım oyuncusunun talihsiz vuruşu ve Olcan Adın salvosu, Trabzonspor'un bu sezon toplamda 41.gole ulaşmasını sağlıyordu. PFDK'nın verdiği bir maçlık seyircisiz oynama cezasını, Ankara soğuğunda 19 Mayıs stadyumuna gelen Ankaragüçlü kadın taraftarlar ve onlara eşlik eden Trabzonspor taraftarı beraber çekiyordu. Futbol çoğu zaman sefa sürmek değildi zaten.
Ankaragücü defansında görev alan Aydın Toscalı Süper Lig deneyimi en fazla olan oyuncusuydu evsahibi ekibin. 31 Yaşındaki oyuncu daha önce 1 kez A Milli takımın formasını giymiş, 5 sezon boyunca Kayserispor forması terletmişti. Emeğin, parasız mücadele etmenin ne demek olduğunu gösteren takımın kaptanıydı. Aydın'ın yanında Çanakkale Dardanelspor futbol fabrikasının ürünlerinden olan, bir dönemin gelecek vaat eden oyuncusu Mehmet Çoğum sivriliyordu takımda, tecrübesiyle. Futbolseverler onu Gaziantepspor'da ki günlerinden hatırlayacaktır. Bir de bizden biri var bu onur savaşında Trabzon'u temsilen bulunan. 2005 Yılında Uefa Meridyen Kupasında attığı 5 golle Benzema'yla birlikte zirveyi paylaşan, yine bir dönemin umut vaat eden genç futbolcusu Ergin Keleş. Takımın geri kalanı isimsiz kahramanlardan oluşuyor, adı sanı duyulmamış ama sahada ayak basmadık yer bırakmayan emekçi tayfası. Şüphesiz Hakan Kutlu gelecek sezon mücadele edecekleri Bank Asya 1.Lig'in takımı hazırlamaya çalışıyordur, transfer yasağı olan bu takımın ve taraftarının Allah yardımcısı olsun, işleri zor.
İYİ
Takımın güçsüz rakibini hafife almadan oynaması. Erkenden gol bulup, skor avantajını yakalamamız önemliydi. Zira zirve yolundaki rakiplerimizden Beşiktaş daha birkaç hafta önce gol bulamamanın sıkıntısını o sahada 2 puan bırakarak çekmişti. Gol bulamamak, rakibin ilerleyen dakikalarda göstereceği direnci de artıracaktı fakat Serkan'ın güzel ortasına dokunan Olcan bu senaryonun gerçekleşmesini engelledi. Geldiği günden beri kendinden daima 'iyi' söz ettiren Olcan Adın gerçeği. Her hafta bir başka güzel, her hafta bir başka özel. Takımımız onun gelmesiyle önemli bir ofansif güce kavuşmuş oldu. Kaybettiği toplardan sonra yaptığı pres ve defans katkısı da cabası. İçine Pique kaçmış haliyle Mustafa Yumlu, futbolunu ne kadar geliştirdiğini bugün Burak Yılmaz'a yolladığı uzun pasla bir kez daha ispat etti. Uzun yıllar Trabzonspor defansı için iyi bir alternatif olacaktır ama ilk 11 oyuncusu olmak için hazır değil. Colman kötü bir gününde olmasına rağmen partneri Aykut bugün güzel işler yaptı. Defansif görevini layıkıyla yerine getirdi. Alanzinho kaptığı toplarla tehlikeli gelmemizi sağladı, hızlı ayakları ve leblebi gibi adam eksiltme özelliğiyle çok sağlam katkı veriyor Bordo-Mavi'li takımımıza. Sezon sonuna kadar sözleşme yenileyemezsek ve İstanbul takımlarından birine bedavaya giderse çok üzülürüz, demedi demeyin. Bu sessizlik, gidişatın bu yönde olacağı tezimi de destekliyor. Adrian sonradan dahil olduğu oyunda istekli bir görüntü çizdi, onu da pekala iyiler arasına yazabiliriz maçın orta hakemi Suat Arslanboğa ile birlikte.
KÖTÜ
Maç boyunca sertlikten ödün vermeyen Ankaragüçlü futbolcular. Kadrolar arasındaki muazzam fark gözönüne alındığında faullü futbolu bir noktaya kadar kabullenebilirim ama Türkiye Milli Futbol takımının en efektif gol ayağı olan Burak Yılmaz'a bu kadar acımasız davranmak, Türk futboluna ihanettir. Saha şartları malum, patates tarlasından hallice bir zeminde mücadele etmek başlı başına bir başarı, artı bu aşırı sertlik yakışmadı, hiç yakışmadı. Gustavo Colman'ın maça konsantre olamadığından olsa gerek sezonun en kötü maçını çıkarmış olması. Arjantinli futbolcu basit pasları bile atmakta zorlanırken, yaptığı top kayıplarıyla hızlı atağa çıkmamızı engelledi. Öyle ki Şenol Güneş ona 62 dakika tahammül edebildi ancak. Yedek kulübesi yerine direkt soyunma odasına gitmesine ise anlam veremedim. Artık sıradanlaşan sakatlığının ardından ilk kez forma şansı bulan Volkan Şen arzuluydu fakat bir türlü oyuna dahil edemedi kendini. Potansiyeli böylesine yüksek bir futbolcudan koca bir devre boyunca hiç verim alamamış olmamız pek hayra alamet değil. Umarım Şenol hoca bir şeyler düşünüyordur.
ÇİRKİN
102 Yıllık bir çınarın kimsesiz kalması. Futbolun yanı sıra bisiklet, tekvando, basketbol, masa tenisi ve voleybol branşlarında faaliyet gösteren bu koca camianın hiç mi sahip çıkanı olmaz? Başkent'te takıma tek kalemde 3 Milyon Dolar hibe edecek bir babayiğit, bir işadamı yok mudur? Yoksa biz millet olarak değerlerimizi yalnızca sömürürken mi organize olabiliyoruz? Geçen sezon ki kadrosunu muhafaza etse, playoff'lar için mücadele edecek bir takımın, A2 oyuncularına ödeyecek parayı bulamaması yalnızca Ankara'nın değil, Türk Futbol Camiasının ayıbıdır. Gereksiz bir ton organizasyona sponsor olan markalar, kendi öz değerlerimiz sözkonusu olunca yarım sezon için sponsor olamıyor. Barcelona'nın Türkiye'de ki iletişim sponsoru olan GSM operatörü bu asırlık çınarın dibine kaynamış su dökülürken neden kayıtsız kalıyor? Sorulacak o kadar çok soru var ki, cevapları da aşağı yukarı belli olan üstelik. Ama sizlerde biliyorsunuz benim gibi, cevapları biliyor olmamız bu takımı küme düşmekten kurtaramayacak. Tıpkı yanıbaşımızda Bölgesel Amatör Lige yelken açan Akçaabat Sebatspor gibi...
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin **
Mustafa Yumlu ***
Serkan Balcı **
Celutska **
Marek Cech **
Colman *
Aykut Akgün ***
Alanzinho ***
Olcan Adın ***
Volkan Şen *
Burak Yılmaz ****
Sonradan Girenler
Dk. 46 P. Henrique *
Dk. 62 Adrian **
Dk. 82 Barış Özbek ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder