13 Mayıs 2013 Pazartesi

İki Farklı Trabzonspor

Futbolun sadece futbol olmadığına inanan çoğunluk için mutlaka kazanılması gereken bir maçtı İstanbul Büyükşehir Belediyespor mücadelesi. Maça adına yaraşır şekilde Fırtına gibi başlayan ekibimiz rakibini sürklase etti ve soyunma odasına 3-1'lik üstünlükle gitti. Devre arasında her ne olduysa, fırtına dinmiş, yelkenler suya inmişti. Konuk ekip can havliyle saldırıyor, Trabzonspor kapandıkça kapanıyordu. Trabzonspor adına beklentilerin çok altında kalınan 2012-2013 sezonunun son iç saha maçına çıkan futbolcularımız, rakibin şuursuz baskısından faydalanıp 4.golü bulduklarında maçı bitiriyorlardı. Kalan dakikalar prosedürden ibaretti.

Tolunay Kafkas futbolcularını maça iyi hazırlamıştı. İnanılmaz bir hevesle beraber özgüvenli bir şekilde rakip kaleyi abluka altına aldılar. İlk 25 dakika Bordo-Mavi'li futbolcularımız oynadı, İstanbul takımı seyretti. Halbuki resmi bahsin tek adresi olan kurum, maçtan önce açıkladığı oranlarla Trabzonspor'u şike yapan, teşvik alan takımlar kategorisine koymaya teşebbüs etmişti. Tarihin her döneminde olduğu gibi bu akşamda onların heveslerini kursaklarında bırakmanın kıvancını yaşıyoruz.

İYİ
Tolunay Kafkas'la iç sahada kazanma alışkanlığı edinmemiz. Başarılı olduğumuz sezonlarda bile deplasmanda daha rahat oynayan, daha çok puan kazanan bir takım hüviyetindeydik. Gelecek sezon adına Avni Aker'e gelecek rakiplerin çekineceği bir atmosfer oluşturacağımıza, iç sahada baskılı oynayacağımıza olan inancım tam. Soner, Aykut ve Adrian zaman zaman iyi oynasa da oyunun seyrini değiştirecek kadar katkı yapamadılar. Volkan, Olcan ve Halil 3'lüsü maça damga vurdular. Çok istekliydiler ve attıkları şık gollerle maçı Trabzonspor'a getirdiler. 



KÖTÜ
Sivasspor gibi dişli bir rakibe karşı, Hüseyin Avni Aker stadyumunda oynanan ve takımımızın 6-0 kazandığı maçın ertesinde tribünlerin bu denli boş olması düşündürücü. En kötü günde olduğu gibi liglerin uzun bir tatile gireceği maç öncesinde de tribünlerin tıklım tıklım olacağını düşünenlerdendim.

Futbolcular arasında sezonu erken bitirenler olduğunu gördüm. Onur çok formsuzdu, her ne kadar birkaç önemli kurtarış yapsa da yediği gollerin tamamını kurtarabilecek bir kaleci halbuki. Defans hattı blok halinde kötüydü, yerleşim hataları, adam kaçırmalar, pozisyon alamama ve dönen topları takip edememe sorunları kalemize 3 gol olarak yansıdı. Süper Lig seviyesinde bir takımın yememesi gereken goller yedik.

ÇİRKİN
Dün hem Göztepe mücadelesinde tirbünden düşüp yaşamını yitiren hem de İstanbul'un göbeğinde, Edirnekapı metrobüs istasyonunda hunharca katledilen iki genç arkadaşımızdan sonra futbol konuşmak ne kadar doğru bilemiyorum. Türk Sporunun en temiz adamlarından biri, İbrahim Yazıcı'nın acısı henüz tazeyken üstelik. Biz Trabzonspor taraftarı olarak acının rengi olmaz diyenlendeniz. Türk futbolunun başı sağolsun.

Maç sonu genç futbolcumuz Abdullah Karmil'in yaptığı açıklama bu akşamın özeti niteliğindeydi aslında; Hem bizim hem de alt sırada yer alan takımlar açısından önemli bir karşılaşmaydı. Alnımızın akıyla çıktığımızı düşünüyoruz. 2010-11 sezonunda yaşananlardan dolayı birilerine iyi bir ders verdiğimizi düşünüyorum. 


Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Onur *
Serkan *
Abdullah *
Celutska *
Cech *
Soner **
Aykut **
Adrian **
Olcan ***
Volkan ***
Halil Altıntop ***

Sonradan Girenler
Dk. 60 Sapara *
Dk. 70 Yasin *
Dk. 85 Zokora ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder