1997 Yılından beri galibiyete hasret kaldığımız Şükrü Saraçoğlu deplasmanında Giray, Colman, Volkan ve Soner gibi as oyunculardan yoksun mücadele etmemize rağmen dirençli bir futbol oynadık. 90 Dakika boyunca topun arkasına iyi geçtik, defansif olarak geleceğe dair olumlu izlenimler verdik. Fakat ikinci devrenin ilk 15 dakikasından sonra gardı düşen Fenerbahçe karşısında galibiyete uzanacak hamleyi bir türlü yapamadık.
İlk yarı topa hakim olan taraf evsahibi Fenerbahçe'ydi. Özellikle Alex, biraz da Sow'un kişisel becerileriyle sonuca gitmek istedilerse de başarılı olamadılar. Bunda kalede güven veren Onur'un, önünde oynayan ve bana göre maçın yıldızı olan Bamba'nın kusursuza yakın performansları da çok etkiliydi.
İkinci devre oyundan düşen rakibinin üzerine gitmeyi akıl etti Trabzonspor. Biraz geç olsa da son 15 dakika özellikle sol kanadı iyi kullandı Bordo-Mavi'li oyuncular. Gökhan Gönül'ün formsuzluğundan iyi faydalandık ve Olcan Adın rakip kaleye -3'ü net olmak üzere- 7 şut gönderdi. Sapara ve Paulo Henrique'nin direkten dönen topları, Olcan'ın rakip kalenin önünde kaçırdığı pozisyonlar takımımız adına kaçan önemli fırsatlardı.
Onur'un tekrar eldivenleri giymesine en çok sevinenlerden biri de benim. İleriye doğru göndermek istediği 3 topun kısa düşmesi haricinde hiçbir hatası yoktu. Cepheden aldığı iki şuta ve çaprazdan gelen topa karşı refklekslerini konuşturdu. Gribal Enfeksiyonun etkisinden henüz çıkmamış olduğundan olsa gerek Serkan Balcı yerine Celutska'yı oynattı Şenol Güneş. Görevini yaptı ancak maç boyunca pek kullanamadığımız sağ kanatta, önünde oynayan Yasin ve Halil'e gereken desteği veremedi. Mustafa Yumlu kötü başladığı mücadeleyi iyi tamamladı. Oynadıkça açıldı, çok sırıtmadı. Sol Bamba tek başına defansı toparlamaya devam ediyor. Giray'la beraber güzel bir ikili olacaklarını düşünüyorum. Tecrübesi, fiziği ve top tekniği dikkat çekiyor. Emerson'da Mustafa Yumlu'nun aksine iyi başladığı maçı kötü bitirdi. Özellikle 2.devre çok aksadı, toparlanması gerekir.
Zokora gereksiz yere gördüğü sarı kart haricinde görevini yerine getirenlerden biriydi. Çok ekstra bir futbol oynadığını söylemek doğru olmaz. Sapara ise tekniği, son vuruşlardaki becerisi ve kaliteli paslarıyla formayı bırakmamaya niyetli. Soner'in yokluğunda Milli takımda ve geçmişte oynadığı takımlarda oynadığı futbola yakın bir oyun sergiliyor. Adrian'ın gözden çıkarılmasının altında yatan neden bizzat kendisi. Yasin son 2 maçtır iyi oynuyor, bu maçta da becerisini konuşturdu. Çok klas birkaç hareketi dikkatlerden kaçmadı. Hızını ve çalım becerisini 90 dakikaya yayabilirse Volkan'la kıyasıya bir yarışa girebilir. Olcan, geçtiğimiz sezonun son 10 maçında olduğu gibi bu maçta da kötü formunu sürdürdü. Bir türlü toparlayamıyor kendini, oysa ki bize çok lazım. Futbolcu dediğin gol kaçırabilir elbette ama becerilerini evde unutmuş gibi bir hali var.
Alanzinho ortalama maçlarından birindeydi. Sivrilmedi, çok kasmadı da sivrilmek için, daha iyi olması lazım. Halil maçın en etkisiz futbolcusuydu, top ona geldiğinde maç ağır çekime alınmış gibi bir hal alıyor. Oyunu soğutuyor, atakları olgunlaşmadan kurutuyor. Yedeği Henrique'nin etkili oyununu gördükten sonra haftaya formayı sırtına geçirmesini zor görüyorum ben. Barış da Henrique gibi sahada kaldığı kısa süre boyunca iyi mücadele etti.
İYİ
Futbolcularımızın azmi. Maçın bizim adımıza en pozitif çıkarımıydı. Daha iyi oynayan, maçı kazanmayı daha çok isteyen bizdik. Olmadı, yine kazanamadık fakat eksiklerin de formalarına kavuşmasıyla birlikte şampiyonluk için olmasa bile ilk 3 için iddialı bir konuma gelebiliriz. Gerçekçi olmak gerekirse bu sezon, yenilenen oyun anlayışımız ve kadromuzla şampiyonluk yaşamamız pek olası gözükmüyor. Sabretmemiz ve desteğimizi esirgememiz lazım.
KÖTÜ
Halil Altıntop, Olcan Adın ve Şenol Güneş'in performansları. Halil'in net bir santraforla beraber oynatıldığında daha verimli olacağını savundum ve hala savunuyorum. Şayet gol atmak için ilk silah olarak Halil'i düşünüyorsanız esasında gol atmayı düşünmüyorsunuz demektir. Zira Halil, Dünya Futbolundaki defansif forvet tanımının en net örneklerinden biridir. (Santrafor değil Forvet) Şenol Güneş bu şablonda Halil'den verim alamaz ve kendi oyuncusunu yıpratır. Kaldı ki ikinci devrenin ilk 15 dakikasından sonra sahada yürüyen Fenerbahçe'ye karşı hamlelerini yapmakta bir hayli geç kalarak olası bir galibiyetin önüne geçmiştir Şenol Hoca. Olcan'ın son vuruşlardaki beceriksizliği kondisyon eksikliğinden ya da formsuzluktan değil kafa olarak kendini maça adıyamayışından kaynaklanıyor, maça iyi hazırlanmamış belli ki.
ÇİRKİN
Bir fotoğraf karesi düşünün, ırkçılık yapmakla kalmayıp bununla gurur duyan, Dünya üzerindeki en ağır suçlardan birini espri sanan beyin fakiri iki kadın, ellerinde 'negro' marka bisküvileriyle, kafalarında en basit anlatımıyla ırkçılığı protesto eden Trabzonspor taraftarına -aklısıra- gönderme yaparken çekilmiş. George Bernard Shaw bu durumu çok güzel özetlemiş aslında: Irkçılık; beyinsizliğin şeytani ve psikopatça bir formu.
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Onur ***
Celutska **
Mustafa Yumlu **
Sol Bamba ****
Emerson **
Zokora **
Sapara ***
Alanzinho **
Yasin Öztekin **
Olcan Adın
*
Halil Altıntop *
Sonradan Girenler
Dk. 80 Paulo Henrique **
Dk. 80 Barış Özbek **
Dk. 89 Janko ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder