Futbolun değişmeyen kurallarından biri daha tecelli etti dün akşam, Manisaspor beraberlik golünü kalesinde gördükten sonra ki şaşkınlıkla ayakları üzerinde bile zor duran Trabzonspor karşısında 3 net gol fırsatından yararlanamadı. Kaçan bu fırsatlardan sonra kendini yineleyen futbolun mistik gücü harekete geçti. Tam maç berabere bitecek derken Colman'ın nefis pasıyla topla buluşan Burak Yılmaz, rakibini enfes bir hareketle geride bırakıp kaleci İlker'in yanından meşin yuvarlağı Manisaspor ağlarına yuvarladı. İlk Yarı ne istediğini bilen, iyi oynamaya çalışan ama hepsinden önemlisi defansta sıfıra yakın hatayla oynayan bir Trabzonspor vardı. Ama ne zaman ki golü kalemizde gördük, çil yavrusu gibi dağıldık. Tarif edilemez bir panikle, futbolcularımız kendi zihinlerine maçın artık gittiğini, dönüşü olmayan bir yola girdiklerini öğütlüyordu. Ekran başındakiler daha da endişeliydi, ilk devre haddinden fazla puan kaybetmiştik, tekrarı olmamalıydı, en azından puan farkı kapanana kadar. Derken Şenol Güneş'in kampa geç katıldığından olsa gerek yedek soyundurduğu Colman'ın klas pası ve Süper Lig'in en efektif golcüsü Burak'ın işbirliğiyle çok şık bir gole imza attık. Kalan dakikalar artık yalnızca maçın resmi olarak bitmesini teyit etmek için gerekliydi çünkü maç esasında 82.dakikada sona ermişti.
Devre Arası kampı kısa sürmüştü, futbolcular eşleriyle beraber samimi bir ortamda vakit geçirdiler. Takımın sahadaki uyumunun yanısıra bu tür etkinlikler takım kimyasını artıran organizasyonlardan olduğu için çok başarılı buluyorum ben kendi adıma. Takım aklı başında ve sakin başladı oyuna. Kontrol ve top bizdeydi. Pozisyonlar bulduk, Zokora dün aksamasaydı daha etkili olabilirdik. Zokora-Colman ikilisi Zokora-Aykut ikilisinden çok daha başarılı, Aykut henüz o bölgeye adapte olabilmiş değil. Volkan ve Halil'in kaliteli oyunları vardı ilk devre Hüseyin Avni Aker stadyumunda. İkinci devre, 2.golü bulup rahatlarız derken kalemizde golü gördük. Akabinde Isaac ve Simpson'un kaçırdığı net gol pozisyonlarıyla yüreğimiz ağzımıza geldi. Tolga'nın savunduğu kale direği sağlam okunmuş belli ki, ikisi de acemice vuruşlar ya da hareketler yaparak geriye düşmemize engel oldular. Şenol Güneş Colman ve Brozek'i alarak geçte olsa oyuna müdahale ederek doğru olanı yaptı. Fakat Volkan Şen'in yorgun Manisaspor defansı karşısında 90 dakika sahada kalması gerekiyordu. Her iki kanat beki Sarı Kart görmüş bir Mansispor karşısında Alanzinho'suz oynadığımız için en önemli silahımız oydu.
Tolga önemli kurtarışlar yaptı, golde hatası yoktu. Golü yedikten sonraki panik halinde, soğukkanlı duruşunu koruyarak 3 puanı almamızda çok etkili oldu. Defansta Giray-Glowacki ikilisi ilk devre iyi, ikinci devre çok kötü performans sergilediler. Celutska savunmanın jokeri olarak görevini layıkıyla yerine getirdi. Serkan Balcı sahanın en kötüsüydü fakat buna rağmen Şenol Güneş ona 76 dakika sabretti. Zokora çok top kaybı yaptı, ikili mücadelelerde eski becerisi yoktu. Sanırım biraz dinlendirilmeye ihtiyacı var. Barış Özbek o bölgeye alternatif olabilir. Aykut, risksiz oynamaya devam ediyor ama biraz daha insiyatif alırsa daha çok katkı verecektir. Yeni bir Hüseyin Çimşir'e ya da Ceyhun Gülselam'a ihtiyacı yok bu takımın.
Adrian yine varla yok arası bir yerdeydi. Ona bakınca harcanan 5.25 Milyon Euro'yu görüyorum tekrar tekrar, inanın bana içim cız ediyor. Çok çalışması lazım, ofansif olarak katkı veremediği zaman defansa yardım etmesi gerekiyor. Her ikisini de yapmayınca iyice çekilmez oluyor. Volkan arzuluydu, dün daha az şahsi oynadı ama yakaladığı fırsatları daha iyi değerlendirebilirse sezonu 10 golle tamamlayacaktır, biraz daha oynamalı. Burak Yılmaz'ın sezonun ilk asistini yaptığı organizasyon sonucunda Halil'le öne geçtiğimizde, ikinci devre bu ikilinin çok can yakacağı noktasında hemfikirdik. Fakat Halil'in hemen hemen her maçın 70.dakikasından sonra yorulup, oyundan düşmesi ve Şenol Güneş'in gereksiz Halil ısrarı takıma yarardan çok zarar veriyor. Burak Yılmaz'ın attığı gol jeneriklik. Topu alışı, özgüveni, son vuruşu mükemmel. Onu tarife gerek yok, Süper Lig'in açıkara en iyisi.
Şimdi önümüzde İBB deplasmanı var. Deplasman dediysem de siz aldırış etmeyin, 30-40.000 civarında Trabzonspor taraftarı Olimpiyat Stadyumundaki ulaşım eziyetine rağmen tribünlerdeki yerini alacak. Olcan muhtemelen şans bulacaktır, Jebrin'in de ilk 18'e girmesini bekliyorum. Fakat, dilimizde tüy bitse de söylemekten usanmayacağım stoper ve santrafor ihtiyacımız dün bir kez daha tescillendi. Sadri Şener artık inadından vazgeçmeli ve bu takıma seviye atlatacak iki yıldız oyuncuyu Trabzon'a getirmelidir. Yoksa bu taraftar daha çok ecel terleri döker...
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin ***
Giray Kaçar **
Glowacki **
Celutska ***
Serkan Balcı *
Adrian *
Zokora *
Aykut **
Volkan Şen **
Halil Altıntop **
Burak Yılmaz ***
Sonradan Girenler
Dk. 73 Colman **
Dk. 73 Pawel Brozek *
Dk. 76 Ferhat *
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder