Yağmurun futbolcuları dövdüğü, birçok oyuncumuzun Milli Takımlarından daha 2 gün önce döndüğü bir ortamda iyi futbol beklemek fazlasıyla hayalcilik olacaktı. Yine de zorlu Mersin İdman Yurdu deplasmanında alınacak bir galibiyet, -geçici de olsa- Trabzonspor'u Süper Ligin zirvesine taşıyacağı için önem arzediyordu. Çünkü şampiyonluk yolundaki muhtemel 2 rakibimiz olan Beşiktaş ve Fenerbahçe, Mersin deplasmanını kayıpsız atlatmıştı.
Takım istekli başladı mücadeleye ama sahada yalnızca istek sonuç getirmiyordu. Baskıyı yapan futbolcuların aynı bilinçle pas atamadığını, dolayısıyla birçok pozisyonda top kaybı yaşadığımızı gördük. Bu top kayıpları Moritz önderliğindeki Mersin İdman Yurdu futbolcularının kontra ataklarla kalemize gelmesini kolaylaştırdı.
Hemen hemen maçın tamamında çok yoğun yağmur yağdı ve futbolcularımızın organize olmasını engelledi bu yağış. Mersin İdman Yurdu seyircisi, Süper Lig standartlarının çok üzerinde bir profile sahip. Neredeyse 90 dakika boyunca takımlarına destek verdiler, işte böyle şehir takımları çoğaldıkça futbolumuzun ivme kazanıp sınıf atlaması hiçte zor olmayacaktır.
Kalemizde Tolga alışık olduğumuz muhteşem maçlarından birini daha çıkardı. Yediği gole müdahale yapma şansı yoktu, Giray'ın kendi kalesine attığı topa herhangi bir kaleci müdahale edemezdi zira. Marek Cech ara ara kıpırdandı ama hala beklenen seviyede değil. Celutska fena değildi, daha iyi maçlarını çok gördük bu sezon. Mustafa ve Giray görevlerini yapmaya çalıştı. Giray'ın yediği gol hariç hatasıza yakın bir oyunu vardı.
Serkan Balcı son 2 aydır hep üzerine koyarak geliştirdiği futboluna benzer bir oyun ortaya koydu. Salı günü Milli Takımın en iyilerinden biriydi, dünde maçın en iyilerinden biri oldu. Colman yine çok mücadele etti, koştu fakat ofansif katkı noktasında beklenenin çok uzağında kaldı. Zokora dün vasat bile değildi. İlk müdahalelerde hep başarılı olan maestro dün izleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.Birkaç maçtır başarılı olan Brezilyalı Alanzinho dünde oldukça istekliydi, takımı sürükledi, yarattığı kontra ataklarla Bordo-Mavi'lilerin rakip kalede tehlikeli olmasını sağladı.
Oyuna sonrada giren oyuncular arasında özellikle Volkan Şen'in 10 dakikalık katkısı sahada 90 dakika kalanlara nazaran çok daha fazlaydı. Aldığı faulle golü bulduk, rakip her seferinde onu faulle durdurmak zorunda kaldı. Beşiktaş maçında ona çok iş düşecek. Henrique istekliydi ama nedense fazla şans bulamıyor, zamana ihtiyacı var. Adrian yine varla yok arası bir yerdeydi. Kendisini görenlerin, duyanların en yakın karakola ihbarda bulunması rica olunur.
Halil mücadele etmeye çalıştı ama önceki maçlarına nazaran pek başarılı değildi, nitekim oyundan erken alındı. Bir de ikili mücadelelerde kendini bırakma huyundan vazgeçmesi gerekiyor artık. Sezonun en formda golcüsü Burak dün boş geçti, bu gayet normal bir durum. Beklentileri yükselten kendisiydi ama yine de her maçta gol atmasını beklemek gerçeklikle örtüşmüyor. İnter maçına saklıyordur umarım kendini. Zira alınacak bir galibiyet bizi bir üst tura taşımakla kalmayacak, şikecileri ve şike sevici piyonları renkten renge sokacaktır. İnter maçı öncesi sıklıkla göreceğimiz bir gerçek var ki, İtalyan olacakların sayısı hiçte azımsanacak gibi değil.
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin ****
Giray Kaçar **
Mustafa Yumlu **
Marek Cech **
Celutska **
Serkan Balcı ****
Colman **
Zokora **
Alanzinho ***
Halil Altıntop *
Burak Yılmaz **
Sonradan Girenler
Dk. 64 Adrian *
Dk. 64 Paulo Henrique **
Dk. 80 Volkan Şen ***
Burak gol atamaz, kötü oynar anlarım ama dünkü jest ve mimiklerini, o el kol hareketlerini anlayamadım. Tanıdığım Şenol Güneş kulağını çekecektir.
YanıtlaSilHaklısın, dün farklıydı.
YanıtlaSilEski, hatırlamak istemediğimiz zamanki gibi davrandı.
Top kaybetti, basmadı. Rakip önünden geçip giderken seyretti. Umarım şımarıp bir takım oyuncusu olduğu gerçeğini unutmaz.