Sezonun en iyi futbolunu, geçtiğimiz sezonlarda bize çelme takmayı adet haline getirmiş Kayserispor karşısında oynayıp sahadan 3 puanla ayrıldı Trabzonspor. Kurban Bayramında en güzel armağanı Burak Yılmaz'ın ellerinden aldı Bordo-Mavi'li taraftarlar.
90 dakika boyunca pres yapan, sürekli rakibi baskı altına alıp hücuma çok organize çıkan, oynadığı futbolu bilen, emek veren ve sonucu alan bu takım geçen sezonki kaliteli takımı anımsattı. Görevini yapamayan ya da sırıtan tek bir futbolcu bile yoktu sahada.
Üstelik daha Çarşamba günü Şampiyonlar Liginde mücadele etmiş bir takımın bu kadar tırmalayan, hırslı ve mücadeleye bırakmayan halleri şampiyonluk yolundaki rakiplerine korku saldı. Fenerbahçe'nin peşinden Süper Lig'in 2.koltuğuna yerleşti. Sarı-Lacivert'liler Milli Takım arasından sonra başlayacak lig maratonunda nefesimizi ensesinde hissedecek ve bu da puan kayıplarını beraberinde getirecektir.
Maça adına yakışır şekilde fırtına gibi başladı Trabzonspor. Alanzinho maçın henüz 6.dakikasında kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonu cömertçe harcarken, akabinde gelişen Trabzonspor ataklarında gol ayakları rakibe insaflı davranıyordu. Yine geriden atılan bir uzun pasla topla buluşan Oflu Ali kaleciyi geçip, Burak Yılmaz'a alda at dercesine bir pas attı. Sezonun en formda golcüsü bu kıyağı pas geçemezdi, dakikalar 29'u gösterdiğinde skor tabelasını değiştiriyordu.
İlk devre bu skorla sona ererken, 2.yarıda Karadeniz Fırtınası'nın kopacağını kimse beklemiyordu. Halil, Alanzinho, Adrian ve Burak, Kayserispor kalesini ablukaya aldılar. Son vuruşlarda biraz dikkatli olsalar yarım düzine gol atmaları işten bile değildi fakat Trabzonspor son 10 dakikaya yine acemice yediği bir golün stresiyle giriyordu. Mükemmel oyunun karşılığı bu olmamalıydı nitekim olmadı da. Trabzonspor anasının ak sütü gibi helal olan 3 puanı hanesine yazdırdı.
Tolga iyi bir maç çıkardı, hava toplarında hiç hata yapmadı. Yediği golde yapabileceği pek bir şey yoktu. Celutska maça başladığı sağ bekte de, Ferhat sakatlandıktan sonra oynadığı sol bekte de çok faydalıydı. 2.Devre taşıdığı toplarla hücuma önemli katkılar verdi. Ferhat maça başlarken diri gözüküyordu ama talihsiz bir sakatlık yaşadı, inşallah önemli bir şeyi yoktur. Giray Kaçar ve Glowacki son iki maçtır iyi bir izlenim veriyorlar. Defansta pek hata yapmadılar. Gol pozisyonunda yedikleri basit çalımı saymazsak. Serkan birkaç maçtır çok iyi oynuyordu, bugünde bu formunu devam ettirdi. Özlediğimiz sağ kanat bindirmelerini gördük, bozmadan devam edecektir.
Colman ve Zokora çok iyi bir ikili oldular. İkisi de presi seven, savaşan futbolcular. Gerektiğinde adam eksiltip, hücum hattına dahil olabiliyorlar ki Zokora ofansif olarak çok katkı sağladı bugün. Yoğun tempoda takımı ayakta tutan ikili diyebiliriz onlar için. Adrian ilk devre olmasa da ikinci devre özellikle duran toplarla ve yaptığı ortalarla fayda sağladı ama hala bir şeyler eksik. Alanzinho Trabzonspor'a geldiği günden beri en efekti oyunu oynadı desek yeridir. Umarım bundan sonra da böyle devam eder, çünkü top onun ayağına çok yakışıyor.
Halil Altıntop, maçın son 10 dakikasında yaptığı birkaç top kaybı haricinde mükemmele yakın oynadı. Yeni Trabzonspor'un Yeni Umut Bulut'u olduğu gerçeğini gözardı edemeyiz. Burak Yılmaz için söyleyeceklerimiz artık kalemin ifade ettiğinden çok daha fazlasını kapsıyor. Allah onu nazarlardan saklasın. Milli Takımın Hırvatistan karşısındaki en önemli kozu kuşkusuz o olacak.
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin ***
Giray Kaçar ***
Glowacki ***
Ferhat *
Celutska ***
Serkan Balcı ***
Colman ***
Zokora ****
Alanzinho ****
Halil Altıntop ***
Burak Yılmaz ****
Sonradan Girenler
Dk. 18 Adrian **
Dk. 88 Aykut ?
Dk. 90+ Mustafa Yumlu ?
Trabzonspor bu maçta iyi idi..Burak Yılmaz da çok iyi idi..Bu arada bizim Fenerbahçe gümledi..Hele hele Karabüksporum şu an çok kötü...
YanıtlaSilSizin bloğunuz benim en çok okuduğum bloklardan biri. aynı zamanda..
Birincisi blog isminiz mükemmel, her şeyi anlatıyor.
İkincisi ise yukarıdaki bir söz var DOZER CEMİLin..
Tabiki profösyönellik tamam da..
Bu söz kişilik, her şey para değil, ve de duruş sergiliyor..Bu söz benim çok hoşuma gitti..
Eyvallah dostum. Karabükspor sadece bir futbol takımını değil, ülkedeki işçi sınıfını temsil ediyor, kesinlikle Süper Ligde kalmalı, Bülten Korkmaz takımın başına geliyormuş sanırım.
YanıtlaSilBence doğru bir tercih değil, umarım anlaşma sağlanmaz. Daha tecrübeli, düşme potasını iyi bilen bir hoca gerekiyor.
Burak Yılmaz nazara gelecek diye korkuyorum, umarım böyle devam eder. O durursa, biz de dururuz. Tıpkı Alex'siz Fenerbahçe gibi, sonuca gidemeyiz.