8 Maçtır kazanamayan, beklentilerin çok altında kalan bir takımın çıkış maçı bol gollü bir galibiyetle beraber gelir genelde, futbolun kendini tekrar eden güzelliklerinden biri de budur. Süper Lig'in en dirençsiz takımlarından birini kendi evinizde konuk ediyorsanız bir patlama maçı olması kaçınılmazdır. İlk devrenin tamamında beklentilerin altında kalan Trabzonspor'da sezonun en sansasyonel çıkışını yakalayan ve geçen sezonki yükselişini perçinleyen Burak Yılmaz gerçeği dün Avni Aker'de yine Deja Vu yaşattı sevenlerine.
Rakip, sezona bomba gibi bir başlangıç yapmış, kulüp başkanlarının -gerçekçi olmasa da- 5 yıl sonunda hedeflediği Süper Lig şampiyonluğu için iyi bir temel atmıştı. Fakat akabinde iyi futbola rağmen yitirilen şanssız puanlar onları hedeflerinin çok gerisinde bırakmıştı. Türk Futbolunun gerçeklerinden biri olan başarısızlığın suçunu ilk olarak Teknik Direktörde arama hastalığı Ordu semalarında tekrardan görülmüş, çok yanlış bir tercih yapılarak Metin Diyadin'in görevine son verilmişti. Süper Lig tecrübesi olan kurt hocalar dururken (Bkz. Yılmaz Vural) yüksek bir maaş ve yine yüksek beklentilerle getirilen Hector Raul Cuper bana kalırsa çok yanlış bir seçimdir. Mallorca'yı Kupa Galipleri Kupası finaline taşıdıktan sonra Valencia'ya tarihinin en başarılı sezonlarını yaşatan Cuper 10 yıldan fazladır sermayeden yiyen bir hoca. Valencia'dan sonra geçen 10 yılda çalıştırdığı 10 takım bu istikrarlı başarısızlığın en büyük delili.
Trabzonspor'a gelince, ilk devre boyunca oynadığı 17 maçta, dünkü Orduspor maçıyla birlikte yine Avni Aker'de oynadığı Kayserispor maçında güzel futbol oynadı. Her iki maçta bol pozisyon, kaçan fırsatlar ve maçı isteyen bir Trabzonspor vardı sahada. Takım isteyince dört bir yandan saldırıp sonuç arayabiliyor demek ki. Fakat, şuursuzca saldıran takımlar ki Orduspor, Ankaragücü buna örnek olarak verilebilir, defansif güvenliği bir kenara bıraktıklarından, Burak Yılmaz'ın sahne almasına yardımcı oluyorlar. Dünkü maçta Burak Yılmaz'ın etkili olmasının sebebi rakibin gerekli tedbirleri almayıp, onu iyi marke edememesidir. Halil'in ofansif katkı veremediği bir düzende, gol bulma şansımız yalnızca Alanzinho'nun kişisel becerilerine ve oyuna girerse Volkan'ın kanat bindirmelerine kalıyor haliyle. Çünkü sahaya iyi yerleşen her takım, Burak Yılmaz'ı kontrol edebilir ve ona atılan uzun toplara önlem alarak Trabzonspor'un gol yollarını kesebilir. İşte bu yüzden Burak Yılmaz'ın geçen sezon Umut Bulut'la yaptığı ortaklığa benzer bir şablonda sahaya sürülmesi gerekiyor. Bu nedenle de kimsenin tartışmayacağı kalitede bir santrafor, dikkatinizi çekerim forvet değil santrafor transferi şart oğlu şarttır. Böylelikle Burak Yılmaz arzuladığı boş alanları bulabilecek, santraforun ona indirdiği ya da koşularıyla defansı yanına çerekerek ona yarattığı boş alanlarla alternatifli bir hücum şablonuna sahip olacağız.
Dünkü maçta sahaya çıkan 11'in tamamı başarılı iken oyuna giren 3 ismin tamamı başarısızdı. Büyük beklentilerle transfer edilen Sapara ve Paulo Henrique'nin saha içinde birbirleriyle tartışmaları sinirlerin daha da gerilmesine neden oldu. Şenol Güneş gibi sakin yapısı olan bir teknik direktörün bile rest çekerek, bu ikiliyi hedef göstermesi iplerin kopma nokasına geldiğini bizlere gösteriyor esasen. Onun dışında şans bulan ve iyi değerlendiren Mustafa Yumlu'nun pozitif performansı, rakip takım oyuncularının 90 dakika boyunca tek bir gol pozisyonuna bile girememiş olmaları bizim adımıza gayet sevindirici gelişmeler. Halil'in Schalke'de ki günlerine nazire yaparcasına attığı klas gol ve Alanzinho'nun yükselen performansını da unutmayalım.
Trabzonspor, Sir Şenol Güneş önderliğinde ilk kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde beklentilerin çok üzerine çıkarak başarılı olmuştur. Digiturk'ü zarardan kurtarmak için icat edilen Playoff en çok Trabzonspor'u etkilemiş, zaten Şampiyonlar Ligi nedeniyle 3 günde bir maç yapan Trabzonspor'un ligdeki maçlarına daha yorgun çıkmasına sebebiyet vermiştir. İkinci devrenin özellikle başında Zokora'nın uzunca bir süre Afrika Uluslar Kupasında olacak olması, Barış Özbek'in sakatlığının henüz geçmemesi ihtimaline karşı o bölgeye de bir takviye gerekebilir. Bu aralar adı sıkça Trabzonspor'la geçen Hürriyet, sertliği ve mücadeleci yönüyle o bölgeyi toparlayabilir. Türkiye Kupası elemeleri ve Avrupa Ligi'nde oynayacağımız PSV maçlarıyla beraber ligdeki diğer rakiplerimize nazaran daha çok maç yapmış olacağız yine. Az ama öz, nitelikli transferler, Mithat Halis'in yönlendirmesinde kalınmadan alınacak oyuncular faydalı olacaktır.
Bu başarılı hocayı mutlu edecek, direkt ilk 11'de başlayacak meziyetlere ve tecrübeye sahip bir santrafor ve stoper transfer edilirse eksiğimiz kalmayacak. Gözümüzü kapayıp, Fransa orta sıra takımlarından siyahi bir santrafor ve yine siyahi bir stoper alalım, zarar edersek ben burada olacağım. Belki de Trabzonspor camiası için en güzel yeni yıl hediyesi bu olur.
Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga Zengin **
Mustafa Yumlu ***
Glowacki ***
Celutska ***
Cech ***
Serkan Balcı **
Adrian **
Zokora **
Alanzinho ***
Halil Altıntop ***
Burak Yılmaz ****
Sonradan Girenler
Dk. 67 Volkan Şen *
Dk. 79 Sapara ?
Dk. 83 Paulo Henrique ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder