23 Nisan 2013 Salı

Asaletin Yeter!

 

Çok değil 2 yıl kadar önce, karanlık odakların, statükonun, 7 başlı canavarın kalleş oyunlarıyla Şampiyonluk mücadelemize engel olmaya çalıştıkları bir anda göçüp gittin aramızdan. Kimbilir neler düşünmüşsündür, adıyla tezat Doğa Kaya inşaatın hakkını vermeye çalışıp saha ortasında kusuyorken Mustafa Ağabey? Maçtan önce İlhan Ekşioğlu kendisine koskoca 1 yıla mal olacak maç için '250 Gram' lık şike yaparken hissetmiş miydin sen de? Tribünler sözde bando Es-Es marşını çalarken, gururla (!) dalgalandırdıkları Fenerbahçe bayrağını sen de gördün mü ağabey? Kalesinde devleşen Ivesa'yı, hayatının maçını oynayan Pele'yi, birkaç ay sonra Fenerbahçe'ye transferini gerçekleştirecek performansıyla dikkat çeken Sezer Öztürk'ü şaşkınlıkla izledin mi ağabey?

22 Nisan 2011; Süper Lig'de 6. sırada bulunan evsahibi Eskişehirspor, hani şu İstanbul düşmanı 'Anti Bizans' titrini taşıyan şehrin takımı yıllar sonra Avrupa Kupalarına katılma mücadelesi vermektedir. Bir hafta önce çok kötü bir oyunla İstanbul temsilcisi Fenerbahçe'ye yenilen takımdan kimse kötü bir mücadele beklemiyordu, sonuçta bir hedefleri vardı, galip geldikleri takdirde çok yaklaşacakları bir hedef. Lakin dakikalar ilerledikçe Trabzonspor bastırıyor, Eskişehirspor tıpkı küme düşmeme mücadelesi veren bir takım gibi zamana oynuyordu. Zaman geçirip, yere yatan futbolcular mı dersiniz, dakikalar süren oyuncu değişiklikleri mi dersiniz, ne ararsanız vardı bu tiyatro sahnesinde. Sen de izledin mi bu oyunu Mustafa Ağabey?



Kelle başı 50.000 Lira teşvik primi alan takımın bireysel oyuncu antrenörü Dolu Arslan'ın maçtan önce Eskişehirspor soyunma odasına yaptığı ziyarete rağmen çok gol kaçırmıştık be ağabey! Sen de bizler gibi saç baş yoluyor muydun Umut Bulut'un kaçırdığı gollerde? Maçın bitiş düdüğüyle beraber senin de bizler gibi kalbin durmuş muydu birkaç saniyeliğine de olsa? Şenol Güneş içinden 'Yine mi?' diye geçirirken aynı hisleri mi paylaşıyordun onunla? Sol yanındaki derin sızıyla birlikte nasıl yürümüştün eve dönüş yolunu kimbilir? Peki onlarca yıllık yol arkadaşını, hanımını karşında görünce ne söylemiştin ona Mustafa Ağabey? O Ağlamaklı yüz ifadesini takınıp milyonlarca Trabzonsporlu gibi '27 Yıl sonra yine şampiyon olamayacağız.' mı demiştin kocaman yüreğine yenik düşerken?

Kaptan Tolga Zengin'in de dediği gibi huzur içinden yatıyorsundur sen şimdi. 1996'yı, 2004'ü ve 2010'u elimizden çalanlar, kupanın bir tenekeden ibaret olduğunu hala anlayamamış olanlarla aynı kişiler. Şampiyonların olduğu gibi şampiyonlukların da ruhları vardır. Ve senin kardeşlerin olarak bizler bu ruhu hep yaşatacağız. Gün gelecek 2010-2011 Sezonu Şampiyonluk Kupasını mezarına getireceğiz tıpkı senin gibi en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramanın peşinden koşan Kazım Koyuncu'ya götüreceğimiz gibi. 1967'den beri dik oynuyoruz bu oyunu, sana söz Mustafa ağabey ne asiliğimizden ne de asaletimizden bir şey kaybetmeyeceğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder