25 Eylül 2012 Salı

Olcan Böyle İstedi

1997 Yılından beri galibiyete hasret kaldığımız Şükrü Saraçoğlu deplasmanında Giray, Colman, Volkan ve Soner gibi as oyunculardan yoksun mücadele etmemize rağmen dirençli bir futbol oynadık. 90 Dakika boyunca topun arkasına iyi geçtik, defansif olarak geleceğe dair olumlu izlenimler verdik. Fakat ikinci devrenin ilk 15 dakikasından sonra gardı düşen Fenerbahçe karşısında galibiyete uzanacak hamleyi bir türlü yapamadık.

İlk yarı topa hakim olan taraf evsahibi Fenerbahçe'ydi. Özellikle Alex, biraz da Sow'un kişisel becerileriyle sonuca gitmek istedilerse de başarılı olamadılar. Bunda kalede güven veren Onur'un, önünde oynayan ve bana göre maçın yıldızı olan Bamba'nın kusursuza yakın performansları da çok etkiliydi.

İkinci devre oyundan düşen rakibinin üzerine gitmeyi akıl etti Trabzonspor. Biraz geç olsa da son 15 dakika özellikle sol kanadı iyi kullandı Bordo-Mavi'li oyuncular. Gökhan Gönül'ün formsuzluğundan iyi faydalandık ve Olcan Adın rakip kaleye -3'ü net olmak üzere- 7 şut gönderdi. Sapara ve Paulo Henrique'nin direkten dönen topları, Olcan'ın rakip kalenin önünde kaçırdığı pozisyonlar takımımız adına kaçan önemli fırsatlardı.

Onur'un tekrar eldivenleri giymesine en çok sevinenlerden biri de benim. İleriye doğru göndermek istediği 3 topun kısa düşmesi haricinde hiçbir hatası yoktu. Cepheden aldığı iki şuta ve çaprazdan gelen topa karşı refklekslerini konuşturdu. Gribal Enfeksiyonun etkisinden henüz çıkmamış olduğundan olsa gerek Serkan Balcı yerine Celutska'yı oynattı Şenol Güneş. Görevini yaptı ancak maç boyunca pek kullanamadığımız sağ kanatta, önünde oynayan Yasin ve Halil'e gereken desteği veremedi. Mustafa Yumlu kötü başladığı mücadeleyi iyi tamamladı. Oynadıkça açıldı, çok sırıtmadı. Sol Bamba tek başına defansı toparlamaya devam ediyor. Giray'la beraber güzel bir ikili olacaklarını düşünüyorum. Tecrübesi, fiziği ve top tekniği dikkat çekiyor. Emerson'da Mustafa Yumlu'nun aksine iyi başladığı maçı kötü bitirdi. Özellikle 2.devre çok aksadı, toparlanması gerekir.

Zokora gereksiz yere gördüğü sarı kart haricinde görevini yerine getirenlerden biriydi. Çok ekstra bir futbol oynadığını söylemek doğru olmaz. Sapara ise tekniği, son vuruşlardaki becerisi ve kaliteli paslarıyla formayı bırakmamaya niyetli. Soner'in yokluğunda Milli takımda ve geçmişte oynadığı takımlarda oynadığı futbola yakın bir oyun sergiliyor. Adrian'ın gözden çıkarılmasının altında yatan neden bizzat kendisi. Yasin son 2 maçtır iyi oynuyor, bu maçta da becerisini konuşturdu. Çok klas birkaç hareketi dikkatlerden kaçmadı. Hızını ve çalım becerisini 90 dakikaya yayabilirse Volkan'la kıyasıya bir yarışa girebilir. Olcan, geçtiğimiz sezonun son 10 maçında olduğu gibi bu maçta da kötü formunu sürdürdü. Bir türlü toparlayamıyor kendini, oysa ki bize çok lazım. Futbolcu dediğin gol kaçırabilir elbette ama becerilerini evde unutmuş gibi bir hali var.

Alanzinho ortalama maçlarından birindeydi. Sivrilmedi, çok kasmadı da sivrilmek için, daha iyi olması lazım. Halil maçın en etkisiz futbolcusuydu, top ona geldiğinde maç ağır çekime alınmış gibi bir hal alıyor. Oyunu soğutuyor, atakları olgunlaşmadan kurutuyor. Yedeği Henrique'nin etkili oyununu gördükten sonra haftaya formayı sırtına geçirmesini zor görüyorum ben. Barış da Henrique gibi sahada kaldığı kısa süre boyunca iyi mücadele etti.

İYİ

Futbolcularımızın azmi. Maçın bizim adımıza en pozitif çıkarımıydı. Daha iyi oynayan, maçı kazanmayı daha çok isteyen bizdik. Olmadı, yine kazanamadık fakat eksiklerin de formalarına kavuşmasıyla birlikte şampiyonluk için olmasa bile ilk 3 için iddialı bir konuma gelebiliriz. Gerçekçi olmak gerekirse bu sezon, yenilenen oyun anlayışımız ve kadromuzla şampiyonluk yaşamamız pek olası gözükmüyor. Sabretmemiz ve desteğimizi esirgememiz lazım.


KÖTÜ

Halil Altıntop, Olcan Adın ve Şenol Güneş'in performansları. Halil'in net bir santraforla beraber oynatıldığında daha verimli olacağını savundum ve hala savunuyorum. Şayet gol atmak için ilk silah olarak Halil'i düşünüyorsanız esasında gol atmayı düşünmüyorsunuz demektir. Zira Halil, Dünya Futbolundaki defansif forvet tanımının en net örneklerinden biridir. (Santrafor değil Forvet) Şenol Güneş bu şablonda Halil'den verim alamaz ve kendi oyuncusunu yıpratır. Kaldı ki ikinci devrenin ilk 15 dakikasından sonra sahada yürüyen Fenerbahçe'ye karşı hamlelerini yapmakta bir hayli geç kalarak olası bir galibiyetin önüne geçmiştir Şenol Hoca. Olcan'ın son vuruşlardaki beceriksizliği kondisyon eksikliğinden ya da formsuzluktan değil kafa olarak kendini maça adıyamayışından kaynaklanıyor, maça iyi hazırlanmamış belli ki.

ÇİRKİN

Bir fotoğraf karesi düşünün, ırkçılık yapmakla kalmayıp bununla gurur duyan, Dünya üzerindeki en ağır suçlardan birini espri sanan beyin fakiri iki kadın, ellerinde 'negro' marka bisküvileriyle, kafalarında en basit anlatımıyla ırkçılığı protesto eden Trabzonspor taraftarına -aklısıra- gönderme yaparken çekilmiş. George Bernard Shaw bu durumu çok güzel özetlemiş aslında: Irkçılık; beyinsizliğin şeytani ve psikopatça bir formu.




Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Onur ***
Celutska **
Mustafa Yumlu **
Sol Bamba ****
Emerson **
Zokora **
Sapara ***
Alanzinho **
Yasin Öztekin **
Olcan Adın  *
Halil Altıntop *

Sonradan Girenler
Dk. 80 Paulo Henrique **
Dk. 80 Barış Özbek **
Dk. 89 Janko ?

17 Eylül 2012 Pazartesi

Tek Kurşun

10 Günlük Milli Maç arasının ardından bir galibiyet bekliyordu tribünlerdeki binlerce kadın ve çocuk, ekran başındaki milyonlar. Galibiyeti getiren gol ise sezonun suskun ismi Halil Altıntop'tan geldi. Enfes bir golle hem de. Rakip dirençliydi, ligdeki durumu da iyiydi fakat 90 dakika Trabzonspor'un oyuna hükmetmesine seyirci kaldılar.

Yenileri görme ve yaraları sarma adına önemli bir sınavdı. Avni Aker'deki kuş cıvıltısı bir maç daha sürecek olsa da tribünlerin Trabzonsporlu kadınlar tarafından güzelleştiği gerçeğini de gözardı edemeyiz. Trabzonspor yeni transfer Emerson'un ve 1461 Trabzon'dan gelen Zeki Yavru'nun ilk kez Trabzonspor forması giydiği maçta hakettiği bir galibiyet aldı. Bordo-Mavililer oyunu domine etti, istekliydi, her ne kadar kopuk kopuk oynasa da eksiklerin düzelmesiyle beraber zirve yürüyüşünü sürdüreceğinin sinyallerini verdi.

Maçın hemen başında, henüz 10. Dakikada Tolga'nın yaşadığı talihsiz sakatlık erken bir kaleci değişikliğine götürdü takımı. Tıpkı Onur'un Kasımpaşa maçının son saniyelerinde sakatlandığı pozisyona benzeyen bir hava topu mücadelesinde dengesiz bir düşüş sonrasında hastaneye götürüldü Tolga Zengin. Formayı Onur'dan bu şekilde almıştı Kaptan, kaderin bir cilvesi olsa gerek yine aynı şekilde formayı teslim etti. Kaleyi devralan Onur çok başarılı bir maç çıkardı. Uzun zamandır formayı geri almayı bekliyordu, hakkını verdi giydiği formanın. Son dakikada direğin dibinden çıkardığı pozisyon maça ne kadar iyi konsantre olduğunu gösteriyordu.


Serkan Balcı'nın hastalığı nedeniyle kadroya giremediği mücadelede sağ bekte gencecik bir isim vardı. Henüz 21 yaşında olan, geçtiğimiz sezon 1461 Trabzon'un PTT 1.Lig'e yükselmesinde önemli katkısı olan Zeki Yavru. Muhtemelen çok heyecanlıydı ama bunu futboluna yansıtmadı. Verilen görevi layıkıyla yerine getirdi, zaman zaman ataklara da katıldı. Henüz daha yolun başında olmasına rağmen olumlu sinyaller verdi. Yanında oynayan Mustafa Yumlu'da değişen pek bir şey yok, kaleciye dönmek, topu şişirmek nadir de olsa duran toplarda rakip ceza sahasında gol kovalamak. (ki dün yine atıyordu neredeyse) Bu takımın yerli stoper alternatifine ihtiyacı var, malesef Mustafa bu düzeyde değil, kendini geliştiremezse bu düzeye çıkması bile zor. Partneri Sol Bamba gecenin yıldızlarından biriydi. Suyundan mıdır bilinmez, Zokora gibi o da takım arkadaşlarını olumlu motive ediyor, sözünü dinletiyor. Kalitesini her geçen maç daha çok belli ediyor. Sol tarafta ise yeni transfer, Sambacı Emerson oynadı. Tüm maç boyunca aldığı her topu dikkatlice takip ettiğimden midir bilemiyorum ama gerçekten çok kaliteli bir kumaşı var. Uzun boylu ve güçlü bir fiziğe sahip olmasına rağmen seri, topu oyuna hızlı sokabilen ve defansif olarak sıkıntı yaşamayan aksine büyük katkı sağlayan bir isim. Stoperlerin olması gereken yerde devreye girerek rakip oyunculara şans tanımadı. Genel olarak defans hattını beğendiğimi söyleyebilirim, Eneramo ve Pedriel gibi iki Milli santrafora karşı başarıyla mücadele ettiler.

Zokora, ortalama maçlarından birindeydi. Müdahalelerinde her zamanki çabukluğunu kullandı, göbeği tek başına toparladı. Colman olmadığı için defansif olarak sırtına çok yük biniyor. O nedenle son zamanlarda alışkın olduğumuz hücuma çıkışlarına şahit olamadık. Önünde oynayan Sapara, Trabzonspor'daki en iyi maçlarından birini çıkardı. Çok beğendim, umarım formu devam eder. Alanzinho'dan daha çok şey bekliyoruz, dün görsel ziyafetten bizi mahrum bırakmış olsa da bu takım için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yasin ise durgun olduğu ilk devreye nazaran maçın ikinci devresinde çok etkiliydi. Özellikle rakip bek oyuncularının yorgunluğundan iyi faydalandı ve kendine açtığı koridorlardan tehlikeli ataklar geliştirdi. Trabzonspor'da birkaç maçtır şans buluyor ama ilk kez pozitif bir maç çıkardı diyebilirim.


Paulo Henrique'nin Milli maç arasından sonra bomba gibi bir dönüş yaptığını söylemeyi çok isterdim. Ama malesef maçın Trabzonspor adına en etkisiz ismiydi. -Attığı harika gol dışında- Halil Altıntop'la beraber maç boyunca silik bir görüntü çizdiler. Hücum attı bu kadar etkisiz olan bir takıma 71 dakika nasıl sabredilir bilemiyorum. Janko da oyuna girdikten sonra etkili olamadı. Kanatlardan onu besleyecek olan Volkan ve Olcan'ın olmayışı, Soner ve Colman'ın eksiklikleri onu tek başına Yel Değirmenlerine savaş açan Don Kişot'a benzetti ileri uçta.

Gelecek Pazartesi Şükrü Saraçoğlu Stadyumunda ezeli rakibimiz Fenerbahçe'yle mücadele edeceğiz. Sarı-Lacivertlilerin cezası nedeniyle yalnızca kadın ve çocuklar maçı izleyebilecek. Perşembe günü Marsilya gibi güçlü bir takımla puan mücadelesine çıkacak olan rakibimizin çok dinlenme şansı olmayacak. Taraftar desteğinden mahrum kalacak, yorgun bir Fenerbahçe'yi bu kez yenemezsek, deplasmanda kazanamama serisi daha uzun yıllar sürer. Bu tarihi fırsatı kaçırmamalı, hem Ligdeki rakiplerimize hem de Trabzon'u içten çökertmeye çalışan taht sevdalılarına güzel bir cevap verelim, hayde uşaklar!



Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Tolga ?
Zeki Yavru ***
Mustafa Yumlu **
Sol Bamba ***
Emerson ***
Zokora **
Sapara ***
Alanzinho **
Yasin Öztekin **
Paulo Henrique *
Halil Altıntop **

Sonradan Girenler
Dk. 10 Onur ***
Dk. 71 Janko ?
Dk. 86 Barış Özbek ?

11 Eylül 2012 Salı

Kolbastı Değil Stres Bastı!

2010-2011 Sezonunda -ç-alınan Şampiyonluk sonrasında, Trabzonspor'un bir seviye yukarıya çıkmasını beklediğimiz geçen sezon pekte umduğumuz gibi gitmedi. Başarılı sayılabilecek bir Avrupa Serüvenine rağmen, belalımız Antalyaspor'a elenip erkenden Türkiye Kupasına veda etmemiz, kötü geçen bir Süper Lig sonrası formalite icabı oynanan Süper Final'de 3. olmamız kimseyi tatmin etmedi.

Gol Kralımız Burak Yılmaz'ın sözde Avrupa özde İstanbul sevdası yüzünden takımdan ayrılması, bizi gol yollarında sıkıntıya sokacaktı, öyle de oldu. Her ne kadar hazırlık maçlarında hiç mağlubiyet yüzü görmemiş olsak bile, forvet pozisyonunda oynayan oyuncularımızın gol orucunu bir türlü bozamayışı Lig ve Avrupa Ligi elemesi için bizi endişelendiriyordu. Sistem belliydi, Şenol Güneş mantalitesini değiştirmeyecekti. 4'lü defansın önünde çift önlibero, onların önünde top tekniği yüksek bir oyunkurucu, kanatlarda hızlı ve dikine oynayabilen 2 oyuncu ve bitirici özelliği olan tek bir santrafor.

Glowacki'nin ülkesine dönmesinin ardından, Zokora'nın Milli Takımdan arkadaşı Sol Bamba İngiltere'den cüzi bir maliyete transfer edilmiş, o bölge doldurulmuştu. Her ne kadar Giray gibi uzun ve hava toplarında etkili bir stoper varken benzer vasıflara sahip bir başka stoperin transfer edilmesi çok mantıklı gelmese de Sol Bamba kumaşının kalitesini oynadığı maçlarda gösterdi bizlere. Topu oyuna sokuşu, özgüveni, hava toplarındaki net duruşu artıları olsa da kritik hata yapma ihtimali yüksek bir oyun anlayışı da var. Bu biraz da sol bekte oynayacak adamının kalitesiyle de alakalı aslında. Yeni transferlerden biri olan Emerson bu konuda yardımcı olacaktır ona.


Bonservis bedeli ödenmeden transfer edilen Yasin Öztekin'in şimdiye kadar oynanan maçlarda ekstra bir katkısını göremedik. Yeteneği olduğu aşikar ama Trabzsonpor gibi bir takımda oynamak için bunları sergilemek gerekiyor. Şayet vasıflarını kendine saklarsa ancak Olcan Adın'ın yedeği olur. Ön liberoların önünde oynama görevi bir başka eski Gençlerbirliği oyuncusu Soner Aydoğdu'ya verildi. Sezon öncesi kampındaki formuyla rakipleri Adrian ve Sapara'nın önüne geçmişti genç solak. Bana göre sezonun şimdiye kadarki bölümündeki tek kazanımımız Soner oldu. Görev almadığı 1 Videoton maçı hariç oynadığımız diğer 4 maçta toplam 345 dakika görev alan genç yetenek, yerini kolay kolay kimseye kaptırmayacağını gösterdi. Videoton maçında kaçırdığı penaltı aşırı heyecandan olsa gerek, gerçi o maçtaki kötü oyun yüzünden hiçkimse penaltı olayının tamamen şanstan ibaret olduğunu hatırlamadı bile.

Sezonun kayıp isimlerinden biri 2. Sercan Kaya vakası olmaya aday olan Emre Güral. Henüz hiçbir resmi maçta görev almayan genç gurbetçinin Marc Janko transferinden sonra şansı biraz daha azaldı. En azından 1461 Trabzon'a kiralanabilirdi diye düşünüyorum. Adı geçmişken biraz da Avusturya Milli Takımının santraforu, Porto'dan transfer ettiğimiz Marc janko üzerine de iki kelam edelim. Belki Burak Yılmaz kadar gol atamayacak ama Trabzonspor'un Burak Yılmaz'dan bile daha fazla ihtiyaç duyduğu bir santrafor tipi. Colman, Soner, Adrian, Sapara, Volkan ve Olcan gibi orta açma konusunda eksper sayılabilecek isimlerden iyi besleneceğini umuyorum. Tam bir Sporcu ahlakına sahip olduğunu, profesyonellik olgusunu tam olarak doldurduğunu ve taraftarla arasını daima iyi tutmayı bildiğini önceki takımlarından biliyoruz. Gerisi Şenol Güneş'in maharetli ellerine kalmış.



Bir diğer transfer ise takımımızdaki Sambacı sayısını 3'e çıkartan eski Benfica'lı sol bek Emerson oldu. Hem sol bek hem de stoper pozisyonlarında oynayabilen, hava toplarında etkili, fiziğine göre hızlı ve defansif özellikleriyle ön plana çıkan bir isim. Orada hiçbir resmi maçta şans verilmeyen Marek Cech'in unutulduğunu sayarsak, sağ bekte Serkan'ı, göbekte Giray ve Sol Bamba'yı, solda ise Emerson'u görmek şaşırtıcı olmayacaktır. Bana göre stoper alternatifi Mustafa Yumlu değil de Celutska olmalı ama Şenol Güneş Mustafa konusunda baya ısrarlı gözüküyor. Bir Pique çıkartacak herhalde Yumlu'dan, izleyip göreceğiz.

Marc Janko'yu 2.340.000 Euro'ya, Soner Aydoğdu'yu 2.250.000 Euro'ya, Emerson'u 1.600.000 Euro'ya ve Sol Bamba'yı 900.000 Euro'ya bitiren Trabzonspor geçtiğimiz sezonlarda yapılan transfer hatalarından ders almışa benziyor. Takımımız bu sezon transfere 7.690.000 Euro harcarken, -Avrupalı- Burak Yılmaz transferinden gelen 5.000.000 Euro bonservis bedeliyle bunun %60'ını karşılamış oldu.


Gel gelelim sezon başı performansımıza. Yönetimdeki bazı isimlerden hiç hazetmiyor Trabzonspor taraftarı, bu aşikar. Özellikle Trabzonspor'un sıçrama yapmak için kullanan bazı karakter yoksunu futbolcular yüzünden gelecek sezonlarda tekrar bu sıkıntıları yaşayabiliriz. Çünkü yönetim ya da teknik heyenet çeşitli nedenlerle yıldız futbolcuların Trabzonspor'dan ayrılmasına mani olamıyor. Şu an için bir sıkıntısı gözükmese bile Giray Bulak ile Şenol Güneş arasındaki uyum ne seviyede olacak bilemiyoruz. Gerçi Şenol Güneş'in sakatlık sorununa parmak basarak Emerson'un transferinden duyduğu rahatsızlığı ifade etti fakat futbolcu geçtiğimiz günlerde oynanan 1461 maçında 90 dakika sahada kalarak, başarılı bir oyun sergiledi. Orada da bir kopukluk, iletişimsizlik olduğu belli. Videoton takımına elenmemiz Romen takımı Galati'ye elendiğimiz zamanki gibi bir infiale neden oldu camiada. Bernd Schuster'in deyimiyle 1960'ların futbolunu oynayan bu kalitesiz takıma elenip büyük bir fırsatı elimizin tersiyle ittik. İyi başlamadığımız Süper Ligde ise 30 dakika 1 kişi eksik oynayan Gaziantepspor'a 1-0 mağlup olduk. 3 Haftada alınan 4 puan kimseyi mutlu etmedi.

Transferler gecikti, sözde kampa kadar hazır olan transferler Uefa Listesine bile giremedi ve malesef hiç ummadığımız bir başlangıç oldu bizim adımıza. En çok kimi etkiledi bu durum. Cefakar Trabzonspor taraftarını elbette. Taraftar Kolbastı beklerden, Stres Bastı!