9 Aralık 2012 Pazar

Bahtı Kara

Zorlu Ankara deplasmanında alınan rahat galibiyet, bu akşam gelecek 3 puanla birleştiğinde güzel bir ivme yakalayacaktı Trabzonspor. Olmadı, çoğu zaman direkler bazen de Fenerbahçe tedrisatını iyi almış Ertuğrul izin vermedi galibiyet sayısına.

Maç şikecilerinden, transfer şikecilerinden, futbolu ve ülkeyi yönetenlerden çok çekmiş ve hala çeken takımımız bu sezon iyice ayyuka çıkan hakem hatalarından da çekiyor, bazen de futbol şansı yanında olmuyor, direkleri dövüyor. Hani o meşhur şarkıdaki gibi; Talihi yok, bahtı kara...

Kayserispor, potansiyelli genç oyunculardan oluşan, gelecek vaat eden ancak henüz sistemini oturtmamış, birkaç yetenekli ayağın becerisine bakan -ki onların en tehlikelisi bu akşam yoktu (Bobo)- bir takım. Bugün izlediğiniz Kayserispor takımından kimi Trabzonspor'da görmek isterdiniz desem, ne cevap verirdiniz?

Robert Prosinecki'nin Kayserispor'u Akhisar Bld. ile birlikte küme düşme hattının en güçlü adaylarından biri olur bu futbol anlayışıyla, dahası da olmaz. Hırvat futbolunun yetiştirdiği en büyük futbolculardan biri olan Prosinecki de futbolun sadece sert fauller yaparak rakibi yıldırmak olmadığını anlamalı artık, yoksa kendisinden çok daha iyi antrenörleri harcayan Kayserispor camiasında ömrü uzun olmaz. Bu mantalitesiyle Kayserispor'un son 5-6 yılda oturtmaya çalıştığı güzel futbol anlayışına ihanet ediyor zira.

İYİ
Futbolcularımızda gözle görülen kazanma azmi, hırs. Galibiyeti isteyen, tam olarak kendilerini sahaya yansıtamasalar da çabalayan, formalarını terleten futbolcu sayısının artması. Son 25 dakikayı saymazsak Adrian'ın futbolundan etkilendim diyebilirim. Başarılıydı, oyunu iyi okudu, güzel paslar attı ve haftalar geçtikçe artan özgüveni onun futbolunu geliştireceğinin ispatı gibi. Son dakikalarda sürekli bahsettiğimiz fiziksel yetersizlik, kondisyon eksikliği hastalığı ortaya çıkmasa galibiyeti getiren golün hazırlayıcısı olması işten bile değildi.



Serkan Balcı vasatın biraz üzerine çıktı, çok etkileyici değildi ama pek kullanmadığımız Emerson'un kanadına nazaran ofansif açıdan güzel işler yapmamıza katkı veriyor 2 haftadır. Alanzinho, neden çıkartıldığını hiç anlamasam da maçta kaldığı süre boyunca gayet iyi bir oyun çıkardı. Onun oyundan çıkmasının ardından ofansif zenginliğimin düştüğü dakikaların gelmesi daha açıklayıcı olacaktır. Olcan, yazımın sonuna doğru değineceğim aşırı tepki veren yapısı haricinde iyi gözüktü gözüme. İstekliydi, taşıdığı kanat toplarıyla etkileyici ataklar yapmamıza olanak tanıdı. Golü de takipçiliğinin eseriydi zaten. Paulo Henrique sezon başından beri en güzel maçını çıkardı. O da Şenol Güneş'in gazabına uğradı vatandaşı gibi, çıkarılması hataydı.

KÖTÜ
Şenol Güneş'in değişiklik tercihleri. Alanzinho ve Paulo Henrique'nin oyundan alınması, Halil'e 78 dakika tahammül etmesi onun son zamanlarda sıklıkla yaşadığı akıl tutulmalarından birine delaletti. Halil bizim adımıza sahanın en kötüsüydü, maç boyunca defanstan alıp, hücuma güzelce taşıdığı bir top haricinde olumlu bir hareketini göremedim. Neye istinaden, hangi becerisine güvenerek ona bu kadar kredi veriyor hocamız, cidden merak etmekteyim.

Zokora'nın maç boyunca sergilediği Geleneksel Batı Afrika danslarını andıran el hareketlerine bir anlam veremesem de kötü ve belki biraz da isteksiz futbolunun malesef açıklaması yok. Hayır totem yapacağına, biraz daha oyunda kalsa, önde basıp hızlı toplarla hücuma çıkmamızı sağlasa çok daha faydalı olurdu, üstelik Colman gibi bir silahın yokluğunda. Sonradan oyuna giren Yasin ve Emre istenen katkıyı sağlayamadı Vittek'in aksine.

Hüseyin Sabancı ve yancıları da sergiledikleri kötü yönetimle sonuca çanak tuttuklar. Aynı şekilde cereyan eden topu elle kesme hareketine iki farklı cezalandırma yöntemi seçersen, oyuncularımızı sakatlamaya yönelik net pozisyonları es geçersen, boru gibi ofsaytı görmezsen sana bu ligde kolay kolay maç vermezler diyeceğim ama günümüzdeki Merkez Hakem Kurulu ekstradan ikramiye bile verebilir.



Şenol Güneş'in maç sonundaki açıklamaları;

''Bu sezon Trabzonspor'un maçlarında kötü yönetim gösteren hakemler bir hafta sonra maç alıyor. Bunları Zekeriya Bey, Yüksel Bey'e iletiyorum. Tam tersine normal maç yönetenleri cezalandırıyorlar. Görüntü bu şekilde. İlker Meral, hemen bizden sonra bir başka büyük maça veriliyorsa, Halis Özkahya, Antalyaspor maçından sonra bir başka maça veriliyorsa, Kuddusi Müftüoğlu ne yaptı ki? Adam küfür etmiş. Maçı normal yönetmiş. Hafta içinde medya eleştirisiyle ceza almış. Hakemin ceza alması önemli değil, bu hakemlere etki eden psikolojik baskıdır. Bugün hakem kontrolü kaybetti. İlker Meral da kaybetti, Halis Özkahya da kaybetti. Ben hiçbir zaman haksız maç aldığımızı düşünmüyorum ama haksız maçlar verdiğimizi düşünüyorum. Kendi oyunumuzu eleştirmeyi çok düşündüğümüz için bunları çok konuşmuyoruz. Hakemin hata yaptığını ben değil çocuk da görüyor. Hakem kendi de biliyor. İkinci yarı lehimize verdiği karardan bile rahatsız oluyorum. Çünkü yanlış veriyor.''

Büyük takımlar, sadece rakibi değil hakemi de yenerler. O yüzden büyük takımdırlar zaten. Ligin en çok gol yiyen takımına 2 gol atamıyorsak, hakem hatalarından yakınamayız. Her ne kadar kelimesi kelimesine doğru bulsam da hakemlerden önce eleştirmemiz gereken bir sistem var Şenol Hocam.  Malesef büyük takım gibi oynamıyoruz, nedense 'burada işim bitti.' dermiş gibi bir tavrın var. Bitse de gitsek mantığıyla takım yönetilebilir ama bu takım Trabzonspor olamaz. Evet, Güney Kore'de futbolun filozofu ilan edildin, öğretmenliğinle sadece yönettiğin takıma değil Kore Futboluna da ders verdin fakat çokta rahat ettin be hocam. Rahatlık, hele ki alışkanlık yapmışsa çok tehlikeli bir intihar yöntemi olabilir. Biz senin Milli Takım'ın Dünya Kupası zaferinden sonraki koşuşunu, çocuklar gibi sevinmeni özledik, mazeretlerin (haklı ya da haksız) arkasına saklanan adamı değil.

ÇİRKİN
Her maçta karşımıza çıkan, futbolcularımızın birbirlerini azarlama, tabiri caizse posta koyma durumu. Tamam, takımın durumu bu haldeyken ekstra stres yükleniyor olabilirsiniz ama bu durumu takım arkadaşlarınızı azarlayarak değil performansınız katlayarak aşabilirsiniz ancak. Kendinize gelin beyler!

Bir sözüm de cefakar (!) Trabzonspor taraftarına. Yapmayın. Artık gelenekselleşen Halil'i yuhalama ritüelinden vazgeçin. Trabzonspor takımının kaptanı, performansı ne olursa olsun yuhalanarak oyundan çıkmaz. Kaldı ki günah keçisi ilan edeceksek Halil'e gelene kadar çok isim sayarız. Tribünler neden bomboş mesela, her hafta bir yenisi eklenen Şike Çetesi oyunlarına gereken tepkiyi koyuyor musunuz, Bundan 15 sene önce Cehennem olan Avni Aker artık rakip takımların kolaylıkla puan alabilecekleri bir Anadolu deplasmanı haline gelmişse bunun kabahati Wolverine sakallı Halil'de midir? Etmeyin Allahaşkına.


Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Onur Recep Kıvrak **
Serkan Balcı **
Giray Kaçar **
Mustafa Yumlu **
Emerson **
Zokora *
Adrian ***
Alanzinho **
Olcan Adın **
Halil *
Paulo Henrique **

Sonradan Girenler
Dk. 57 Yasin Öztekin ?
Dk. 73 Vittek *
Dk. 79 Emre Güral ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder