23 Aralık 2012 Pazar

Gölge Oyunu

Süper Ligde oynadığı 17 maçtan yalnızca 24 puan alabilen bir Trabzonspor gerçeği var ortada. Yine bu maçlarda sadece 19 gol atan bir takım için güzel şeylerden bahsetmek malesef mümkün değil. Kazansa bile gol yeme hastalığından bir türlü kurtulamayan İstanbul takımı Galatasaray'a gol atma başarısını gösteremedik bu akşam. Oysa ki Galatasaray Ligde oynadığı 17 maçın 13'ünde kupada oynadığı 2 maçta da kalesinde gol görmüştü. Bu akşam çoğu zaman son paslardaki heyecan ve son vuruşlardaki beceriksizlikten kaynaklanan hatalarla sonuca ulaşamadık. Ama daha çok sistemsizlikten kaynaklanan bir Gölge Oyunu oynuyoruz. Hani sahaya çıkıp, çatır çatır oynayan bir takım, sistem ya da taktik anlayışımız yok malesef. Saha kenarında duran, taraftarın çok sevdiği teknik direktör Şenol Güneş de yarım forvet Paulo Henrique'yi çıkartıp, oyuna ön libero sokarak arzuladığı 1 puana kavuştu maç sonunda. Kafasında 'bugün mağlup olmayalım yeter.' düşüncesiyle sahaya çıkarmıştı oyuncularını Şenol Güneş.

Trabzonspor takımının 18 kişilik kadrosunda hiç santrafor olmaması sizleri şaşırttı mı? Halil Altıntop, Paulo Henrique ve Emre Güral 3'lüsü hayatında hiç santrafor olarak oynamamış. Yardımcı forvet ya da ofansif orta saha rolüne bürünmüş adamlar ancak servis edebilir fakat ortada servis edebilecek bir santrafor yok malesef.



İYİ
Maç öncesinde ve esnasında açılan pankartlar olayı öylesine güzel özetliyordu ki, üzerine eklenecek tek bir kelime yok. Taraftarımız maçın tamamında oyundan kopmadı, Şenol Güneş'in de dediği gibi sezonun en iyi taraftarı vardı bu akşam tribünde.

Futbolcularımızı değerlendirecek olursak, Adrian bizim adımıza sahanın en iyisiydi yine. Son dakikalarda kaçırdığı pozisyon gol olsa, tekrardan kahraman olacaktı, kısmet değilmiş. Orta sahada Zokora istekliydi, pas hatası yapmadı ve ofansa her çıkışında etkili oldu. Hücuma daha sık çıksa daha faydalı olacak gibi. Aykut Akgün, oyuna girdikten sonra çok çalıştı. İlk müdahalelerde başarılıydı, pozitif bir görüntü çizdi.

Celutska, Giray ikilisi her ne kadar Burak Yılmaz'ı 2 pozisyonda kaçırsa da maçın genelinde iyi performans sergiledi. Celutska'nın stoper oynatılması her ne kadar alışkın olduğu bir pozisyon olmasa bile stoper alternatifi açısından önemli ve Şenol Hocanın ısrar etmesi gerekiyor bu seçiminde.

KÖTÜ
Saha zemini. Uzun zamandır Hüseyin Avni Aker'in zemini içler acısı. Yenilenmesi gerekiyor fakat yenilenmesi için gerekecek bir zaman aralığı yok. Devre arasında iç sahada oynamamız gereken Ziraat Türkiye Kupası maçları varken sezon sonunu beklememiz gerekebilir.

Yunus Yıldırım ve yardımcıları bu akşamın kötüleri arasındaydı. İddia ediyorum Yıldırım, Türkiye Süper Liginde maç yöneten en garip hakem. Penaltı vermediğini, futbolla alakası olmayan insanlar bile biliyor eyvallah ama faul vermesi için de kemik sesi gelmesini bekliyor. Hele Sarı Kart, Allah muhafaza sakatlık gerektiriyor ki bu başka bir soru işareti. Üzerine tez yazılacak bir adam Yunus Yıldırım. Bugün her iki taraf aleyhine yanlışlara imza attı, ofsaytları es geçen yan hakemler de ona ayak uydurdu.

Sapara, maç boyunca sahada gezindi durdu. Ona dikkat edenler, sorumluluk almaktan özellikte kaçtığını görmüşlerdir. Futbolundaki düşüş belirgin şekilde devam ederken, kafa olarakta futbolla alakası kalmadığını son birkaç maçtır görmüş olduk.


Halil Altıntop ve Paulo Henrique, ne yaptıklarını bilmiyorlar. Rakip savunmayı hazırlıksız yakaladığımız her pozisyonda yaptıkları tercihlerle hücumu baltaladılar. Çalım yapılmayacak yerde çalım deneyip, şut çekilmesi gereken yerde kanada doğru top sürdüler. Kısaca her pozisyonda en yanlış seçeneği işaretleyerek sınıfta kaldılar.

Şenol Güneş. Her hafta daha çok kopuyor futboldan. Bu akşam santraforsuz çıkmasını, oyun kurucu pozisyonundaki adamı sağ kanatta oynatmasını, rakip 2 santrafor + 2 ofansif orta sahayla oynarken orta sahayı beşleyerek defans yapmasını anlayamıyorum. Nereye kadar hocam? Daha ne kadar Anadolu Takımı gibi oynayacağız?

ÇİRKİN
Eski futbolcularımızın maç sonundaki açıklamaları. 'Umut Bulut: Trabzonspor'a 5 sene hizmet verdim. Trabzonspor taraftarına söylenecek olumlu, olumsuz çok şey var ancak bu şekilde ağırlanmamalıydık diye düşünüyorum. Bu konuda da fazla konuşmak istemiyorun açıkçası.'

'Burak Yılmaz: Ben de çok şey söyleyebilirim ama ben onlar gibi değilim. Küfür etmem, yüzüne söylerim söylemem gereken şey olursa. Gerek yok böyle şeylere, benim adamlığıma ters bunlar . Şenol hocaya teşekkür ediyorum. Sadece Şenol hoca benim için farklıdır, gerisinin önemi, değeri yok.
Tabii ki farklı duygular içerisindeydim. Arkadaşların yanına da gittim. Ben burda tabiri caizse şampiyonluk gördüm, gol kralı oldum. Kupalar kazandık. Sadri başkanın dediği gibi eşantiyon geldiğim yere 5 milyon lira kazandırdım. Demek ki onlarda vefa bu kadarmış.'


Biri 5 sene hizmet ettim diyor, diğeri 5 Milyon kazandırdım diyor. 5 kuruşluk değeriniz olur muydu Trabzonspor'un size kazandırdıkları, taraftarın o muazzam desteği olmasaydı? Trabzonspor'a amme hizmeti yapmak için mi gelmiştiniz? Günü gününe paranız yattı, standart Anadolu Takımı topçusuyken Avrupa vitrinine çıktınız. 

Bir notta Burak Yılmaz'ın adamlığına düşelim. Doğru insan, söyledikleri ile yaptıklarının birbirini tutmamasından utanç duyar. Ama doğru ya, senin o hisle uzaktan yakından alakan yoktu değil mi?


Oyuncularımızın Değerlendirmesi
Onur ***
Serkan Balcı **
Giray Kaçar **
Celutska **
Emerson **
Zokora ***
Adrian ***
Sapara *
Olcan Adın **
Halil Altıntop *
Paulo Henrique *

Sonradan Girenler
Dk. 46 Aykut Akgün **
Dk. 73 Alanzinho *
Dk. 90+3 Emre Güral ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder